İslami Yeniden Doğuşun Meseleleri

zehra’nın gelişiyle yeniden anneliğimi bu kitapla kutlayan güzel kardeşimin hediyesini dün gece zehra kucağımda uyurken bitirdim.
müslümanlar niçin geri kaldı?, kadın ve anne, müslümanlar ve israil, müslüman mı yetiştiriyoruz; hizmetkâr mı? gibi başlıklar altında izetbegoviçin makalelerini okuyoruz. ben yine kitabı yeniden yazmadan birkaç alıntı bırakıp yeni kitabıma başlayacağım inşallah.

“Kur’an’daki ilk ve en mühim gerçek, Allah’a iman ve tek, iyi ve adil olan ilaha ilişkin şuuru geliştirmektir.”

“ ‘bir halk neden geri kalır?’ sorusunun kesin ve tamamiyle bilimsel bir cevabı yoktur ve olamaz.
islam’ın teolojik yorumu islam’ın sadece dinî bir mesaj biçimine indirgeyip onun dış dünyayı düzenleme ve değiştirme rolünü görmezden gelerek ve hatta reddederek islam toplumunun güç ve dayanıklılığını içeriden zayıflattı ve onu barbarlar için kolay bir ava dönüştürdü.

geçmişte müslümanlar ya da en azından onların ekseriyeti, geri kalmış değillerdi.hâlihazırda geri kalmışlık mevcuttur; fakat müslümanlar islam’ı yaşamamaktadırlar. birinci şahit olarak tarihi, ikinci şahit olarak da kendimi, sizi, hepimizi öne sürüyorum.”

“islam, durağanlığı reddeder.”

“namaz sadece ibadet değildir. namazın bir zamanlar olduğu gibi yeniden bir disiplin, birlik ve dayanışma okuluna dönüşmesi gerekir. namaz temizlik, çalışma ve beraberlik demektir.”

“inanç mantığın ürünü değildir; fakat onunla çelişmez de. bilim ve bilgi, inancı yargılayamaz ya da bir inanç oluşturamazlar; fakat inancı zenginleştirebilir ve hissettiğimiz huşu ve ona duyduğumuz hayranlığı mukayese edilemez bir şekilde genişletebilirler.”

“burada mesele daha önce gördüğümüz üzere islam’ın prensip olarak vahyi temel alan diğer dinlere karşı olan farklı yaklaşımıdır. islam’ın hristiyanlık ve yahudilikle olan ilişkileri hoşgörü değil tanımıdır. islam hristiyanlık ve yahudiliği hoşgörüyle yaklaşmaz, onları kabul eder. onların ibadethaneleri de içerisinde tek ve aynı Tanrı’nın adının anıldığı ve tespih edildiği gerçek ibadethanelerdir.”

“islam tektir. fakat onun pratiğe dökülüşü, belirli şartlar altında onu taşıyıp hayata uygulayanların geri kalmış mı yoksa eğitimli bir çevre mi olduğuna, sağlıklı mı yoksa çöküş hâlinde bir nesil mi olduğuna bağlı olarak farklılık gösterecektir. İslam, kaynaklarında yazılı olduğu şekildedir; fakat pratiğe döküldüğünde o aynı zamanda bizim olmasını istediğimiz ve İslami prensiplerle hareket eden kalbimiz ve aklımızın ortaya çıkarabildiği şekildedir.”

“anne için saygı beklerken her şeyden evvel onun da kendine saygı duymasını bekliyoruz. iki, üç ya da daha fazla çocuk doğurup büyüten ve terbiye eden kadınlar bazen yaptıkları bu işin mühendis, veteriner ya da telefon santralinde çalışan kadınların yaptığı işlerden daha az değerli olduğunu düşünmüyorlar mı? toplumun tavrı bunu zorluyor ve onun üzerinde böyle bir algının oluşmasına sebep oluyor.”

“Allah’ım, müslüman halklara ve tüm dünyaya iman nasip eyle.”

Yorum bırakın